Documenta 13'te ekolojik nüanslar
ELİF SONZAMANCI/KASSEL
Yeni Özgür Politika
Biyoloji dalı ile sanatın çok farklı alanlar olduğunu düşünenler
aslında yanılıyor. Birbirinden farklı görünen bu iki dalın birleşimi
ortaya çok farklı eserler sunabilir.Bunun örneklerine
Almanya'nın Kassel kentinde açılan Documenta (13) sergiler dizisinde
rastlamak mümkün. Konseptinde ekolojik dengeyi de gözardı etmeyen
Documenta'da bu konsepte hizmet eden birçok
ürün bulunuyor. Bir sanat yapıtı olarak bakıldığında ise aslında
doğadan ziyade felsefik alt yapısını da görmek mümkün oluyor. Buna bir
örnek olarak Kristina Buch'un Friedrichsplatz'ta sergilenen çalışması
'Schmetterlingsgarten' yani 'Kelebek Bahçesi' çalışması ziyaretçilerin
de büyük ilgisini çekiyor.
Biyoloji eğitiminden sonra teoloji ve
sanat eğitimi de alan Buch, Documenta için biyoloji ve sanatı
birleştirerek hazırladığı çalışmasını sadece ekolojik bir nüans olarak
görülmemesi gerektiğini belirtiyor. Rehberin anlattığına göre yüzlerce
çeşit bitkinin tohumunun ekildiği kelebek bahçesine hiçbir yabancı el
değmeyerek sadece Buch tarafından hazırlanmış.
30'un üzerinde kelebek çeşidinin bulunduğu habitatta Buch'a göre ekolojiden bahsetmek aslında yanlış bir tanımlama olur. Yine rehberin anlatımına göre doğada bu türlerin bir arada bulunması çok zor bir olay. Burada böcekler ve kelebekler çiçekten çiçeğe adete dans ediyor. Bu minik bahçede birçok bitkiye rastlamak mümkün. Isırgan otundan papatyaya, deve dikeni ve tanımadığım birçok bitki çeşidi bulunuyor. Aslında bu bahçenin en zevkli yanı da her gelen ziyaretçinin sanat eseri olmasının getirdiği misyondan hareketle birbirlerine büyük bir heyecanla gösterdikleri bitki çeşitleri ve üzerlerine konan kelebekler. Çiçeklere konan kelebekler ve böcekler şehir gürültüsünden doğaya bir gezinti niteliğinde. Documenta açıldığından bu yana birkaç kere ziyaret ettiğim kelebek bahçesine her ziyaretimde doğanın kokusunu içime çekiyorum.
Kendilerine betonlaşmış şehirlerde yaşam alanları bulamayan böcekgiller, insanlar için zararlı hale gelebiliyor. Öyle ki arıların evlerin duvarlarına girerek orada barınmaya çalıştığı haberlerine bu nedenden dolayı şaşırmamak gerekiyor.
'Hiçbir şey yapmak'
30'un üzerinde kelebek çeşidinin bulunduğu habitatta Buch'a göre ekolojiden bahsetmek aslında yanlış bir tanımlama olur. Yine rehberin anlatımına göre doğada bu türlerin bir arada bulunması çok zor bir olay. Burada böcekler ve kelebekler çiçekten çiçeğe adete dans ediyor. Bu minik bahçede birçok bitkiye rastlamak mümkün. Isırgan otundan papatyaya, deve dikeni ve tanımadığım birçok bitki çeşidi bulunuyor. Aslında bu bahçenin en zevkli yanı da her gelen ziyaretçinin sanat eseri olmasının getirdiği misyondan hareketle birbirlerine büyük bir heyecanla gösterdikleri bitki çeşitleri ve üzerlerine konan kelebekler. Çiçeklere konan kelebekler ve böcekler şehir gürültüsünden doğaya bir gezinti niteliğinde. Documenta açıldığından bu yana birkaç kere ziyaret ettiğim kelebek bahçesine her ziyaretimde doğanın kokusunu içime çekiyorum.
Kendilerine betonlaşmış şehirlerde yaşam alanları bulamayan böcekgiller, insanlar için zararlı hale gelebiliyor. Öyle ki arıların evlerin duvarlarına girerek orada barınmaya çalıştığı haberlerine bu nedenden dolayı şaşırmamak gerekiyor.
'Hiçbir şey yapmak'
Documenta'da yer
alan ekolojik ürünlerden diğeri de Çinli konsept sanatçısı Song Dong'un
tepe enstalasyonu. Karlsaue'de görücüye çıkan eser tepeciklerden
oluşuyor ve el değmemiş bir doğa gibi yaban doğa bitkilerini
bulunduruyor. 'Doing Nothing garden' (Hiçbir şey Yapmak Bahçesi) adlı
eseri görünüşte "Bizim köyde bundan bir sürü var" imajını verse de,
içinde birçok soyut anlamlar barındırıyor. Sanatçının Çin harfleriyle
tepesine yazdığı cümle, her dile farklı çevrilebiliyor ve farklı
anlamlar taşıyabiliyor. Song Dong'un hiçbir şey yapmak cümlesi eserin
tanıtımına göre; yapmak, hiçbir şey yapmak, savurganlık, ve insan
aktivitelerinin değerini içeren bir tanımlamaya dönüşebiliyor. Documenta
gezicilerinin çevresinde yapılmış olan beton oturaklar sayasinde bir
soluk aldığu 'Doing Nothing' çalışması felsefik bir doğa çalışması.
Meditasyon etkili dalga
Meditasyon etkili dalga
Karlsaue'de görücüye çıkan başka bir yapıt ise italyan sanatçı Massimo
Bartolini' nin 'The Welle' dalga adlı çalışması. Bir havuzun içindeki
titreşimlerle oluşan dalga bir ileri bir geri giderek adeta sonsuz gibi
geliyor. Dalga meditatif bir kaliteye sahip olmakla beraber sonsuz bir
dönüşümü simgeliyor ve hayatın sonsuz döngüsüne işaret ediyor.
Documenta'da sergilenen bu eserler doğanın ekolojik dengesine farklı bir
perspektiften bakıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder