'Kayıp kanın peşinde'
ELİF SONZAMANCI/KASSELBir sergiye gittiğinizde en heyecanlı şey sizi nelerin beklediğini bilmiyor olmanızdır. Eğer Documenta kataloğunu çevirmeyip sergilere spontan bir dalış yaparsanız birçok performansı heyecanla izleyeceğinizden eminimSegileri gezerken tabii ki sanatçıların neler anlatmak istediğini bilmek onları anlamak açısından oldukça faydalı. Çinli sanatçı Yan Lei'ın 'Limited Art Projekt' adlı sergisinden bahsetmiştik.
Kassel Documenta-Halle'de sergilenen heyecan verici bir diğer performans ise Hintli sanatçı Nalini Malini'nin 'In search of Vanished Blood' (Kayıp kanın peşinde) adlı çalışması. Gölge projeksiyonları ile video dizilerinden oluşan çalışmaya meditasyon etkili bir müzik eşlik ediyor. Odaya girdiğinizde havada asılı ve üzerinde dinsel figürlerin bulunduğu 4 saydam dev silindir görüyorsunuz. Her silindirin uzunluğu 183 santim iken çapları ise 120 santim. Birçok dinsel motifin ve insan portrelerinin bulunduğu videolar duvara monte edilmiş. Silindirler döndükçe ışıklarında yardımıyla resimler duvara yansıyor, eşzamanlı olarak da duvardaki videolar ile iç içe geçerek muazzam bir görüntü oluşturuyor. Bu görsel şölene ise harika bir akustik düzenleme eşlik ediyor.
Medite ediyor
Odanın bir köşesinde oturup bağdaş kurduğunuzda harika bir ışık gölge oyunu ile müziğin dansı sizi çok farklı diyarlara götürüyor. Zaten projenin yaratıcısı Malini, bu çalışmanın medite edici özelliğini de vurguluyor. Daha sonra meditasyon etkisi şiddet olgusuyla bölünüyor. Zira bu proje Pakistanlı şair Faiz Ahmed Faiz'in Pakistan ve Hindistanda Hindu ve müslümanlar arasında meydana gelen kanlı çatışmaların anlatıldığı bir şiirinden esinlenerek hazırlanmış.
Uzun sürede hazırlanan bu çalışma sırasında Malini, kendisine kadınların şiddet gördüklerinde ne yaptıklarını anlatan birçok kadın filozofla da görüşmüş. Hatta perfosmans sırasında bir anda kadın çığlığı ile sizi saran huzurlu hava bir anda yok oluyor ve yerini tedirginliğe bırakıyor. Malini'nin 'Kayıp kanın peşinde' çalışması bir taraftan insanı huzura götürürken, diğer taraftan ise içimizdeki şiddet ve öfkeyi algılamımızı sağlıyor. Görüntü ve yansıma eşliğinde bir duygudan diğerine serüvene çıkarırken, dinsel fügürlerle ruhani bir atmosferde de hissedebiliyorsunuz. Işık ve gölgenin, ses ve görüntünün birbiri ile buluştuğu performansta toplumsal sorunlar ise ana temayı oluşturuyor. Malini'nin bizi duygudan duyguya götüren aynı zamanda toplumsal reflekslerimizi ölçen performansının kesinlikle görülmesi gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Odanın bir köşesinde oturup bağdaş kurduğunuzda harika bir ışık gölge oyunu ile müziğin dansı sizi çok farklı diyarlara götürüyor. Zaten projenin yaratıcısı Malini, bu çalışmanın medite edici özelliğini de vurguluyor. Daha sonra meditasyon etkisi şiddet olgusuyla bölünüyor. Zira bu proje Pakistanlı şair Faiz Ahmed Faiz'in Pakistan ve Hindistanda Hindu ve müslümanlar arasında meydana gelen kanlı çatışmaların anlatıldığı bir şiirinden esinlenerek hazırlanmış.
Uzun sürede hazırlanan bu çalışma sırasında Malini, kendisine kadınların şiddet gördüklerinde ne yaptıklarını anlatan birçok kadın filozofla da görüşmüş. Hatta perfosmans sırasında bir anda kadın çığlığı ile sizi saran huzurlu hava bir anda yok oluyor ve yerini tedirginliğe bırakıyor. Malini'nin 'Kayıp kanın peşinde' çalışması bir taraftan insanı huzura götürürken, diğer taraftan ise içimizdeki şiddet ve öfkeyi algılamımızı sağlıyor. Görüntü ve yansıma eşliğinde bir duygudan diğerine serüvene çıkarırken, dinsel fügürlerle ruhani bir atmosferde de hissedebiliyorsunuz. Işık ve gölgenin, ses ve görüntünün birbiri ile buluştuğu performansta toplumsal sorunlar ise ana temayı oluşturuyor. Malini'nin bizi duygudan duyguya götüren aynı zamanda toplumsal reflekslerimizi ölçen performansının kesinlikle görülmesi gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
http://www.yeniozgurpolitika.org/index.php?rupel=nuce&id=11382
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder